Sevgili Öğrenciler,
İnsana ve özellikle özgürlük, eşitlik, adalet gibi temel değerlere doğrudan etki eden meslekler, özellikle ‘etik’ değerlerle yakından ilgilidir ve bu tür mesleklerin eğitiminde ‘etik’ değerlerin gözetilmesi özel bir önem taşır.
Hukukçular mesleklerini ifa ederken, öncelikle mesleki etik değerleri gözetmeli ve mesleklerinin gereği olarak, daima adalet ve hakkaniyeti gerçekleştirmeye yönelik öncelikli amacı takip etmelidirler. Hukukun uygulanması sonucu, doğrudan insanın maddi veya manevi değerlerini etkileyecek ciddi sonuçlar ortaya çıkar. Kişilerin özgürlüğünün kısıtlanması veya temel haklarının ve diğer tüm hak ve değerlerinin etkilenmesi söz konusu olabilir. İnsana doğrudan etki eden sonuçları olan bu mesleği seçen kişilere, mesleki etik değerlerin, özellikle adalet ve hakkaniyet duygusunun güçlü ve etkin bir şekilde, eğitimin her düzeyinde verilmesi ve objektif davranma bilincinin kazandırılması gereklidir.
Hukukun takip etmesi gereken üst değerlerin en üst düzeyde taşıdıkları önem sebebiyle, bu alanda eğitim veren kuruluşların, bu mesleği ifa edecek kişilere hakkaniyet ve adalet duygusu ve bilinci aşılama, hukukçuda temel değerlere saygı bilinci oluşturma konusunda vazgeçilmez bir misyonları bulunmaktadır. MEF Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde eğitimin tüm aşamalarında, mesleğimizin gerekli kıldığı adalet ve hakkaniyete yönelik amacı gözetmeyi planladık.
Öncelikle adalet ve hakkaniyet bilinci ve duygusu güçlü, hukuk bilimi alanında yetkin ve bu sebeple hukuk kuralı yaratma konusunda yetenekli; mevcut hukuk kurallarını uygulamada yaratıcı; hukukun temel prensiplerine hakim; bu sebeple hukuk felsefesi, hukuk tarihi, karşılaştırmalı hukuk gibi bilimsel alt yapıyı oluşturacak klasik konulara hakim; ulusal ve uluslararası tüm mevzuata ve hukuk bilgisine malik; gelişmeye ve ilerlemeye açık, donanımlı mezunlar vermek için gereken alt yapıyı titizlikle hazırladık.
Dünyadaki gelişmeler, uluslararası ilişkilerin son yüzyıllarda büyük bir hızla gelişmesi, ülkemizin tüm diğer kültürler ve ülkelerle güncel ve ticari ilişkilerinin artması, sadece Avrupa ile değil, aynı önemde Çin, Japonya, Rusya, Afrika ülkeleri gibi farklı ve sayısız ülke ve kültürle iletişimin büyümesi, bizim eğitim biçimimizde de değişim ve çeşitlilik ihtiyacını doğurmuştur. Bu nedenlerle hukukçularımızın, uluslararası hukuk mevzuatı, diğer ülkelerin hukuk sistemleri ve mevzuatları hakkında da bilgi sahibi olması bir gereklilik olarak ortaya çıkmıştır.
Özellikle ticaret, turizm gibi alanlarda iletişimin çok hızlı bir biçimde gelişmesi, hiç şüphesiz hukuk alanına da yansımıştır. Farklı ülkeler ve coğrafyalar ile kurulan doğrudan ilişkilerin hızlı bir şekilde artması, hukuk kurallarının ve hukuki sorunların da uluslararası düzeyde çoğalmasıyla sonuçlanmıştır. Son yüzyılda, internet gibi doğrudan iletişim araçları ile artık fiziksel olarak yer değiştirmeden farklı kültürler ve coğrafyalar arası ilişkiler geliştirilmekte, sosyal, ticari ve çok amaçlı ilişkiler kurulmakta ve bunlar sonucunda ortaya çıkan sorunlar sebebiyle, birçok konuda ortak hukuk kuralları tesis edilmekte, uluslararası hukuk kuralları daha önce hiç olmadığı kadar çok uygulanmaktadır.
Farklı hukukların hakimiyetinde yaşayan kişilerin ve ülkelerin çok daha sıkı ve yakın ilişkileri sonucunda, bir tür ortak hukuk (ius commune) biçimini almaya başlayan Avrupa Birliği mevzuatı ve insan hakları sözleşmeleri gibi ülkeler arası kabul gören ortak kurallar çoğalmış ve uluslararası hukuk mevzuatına hakim olma ihtiyacı doğmuştur.
Özellikle 20. yüzyılın sonlarında sosyal, ekonomik, politik ve kültürel alanda dünyayı yeniden yapılandıran ve küreselleşme adı verilen değişim sonucunda, tüm dünyada, farklı kültürlerin birbiri ile iletişimi hızlanmış ve farklı dillerin öğrenilmesi zorunluluğu ortaya çıkmıştır. Mezunlarımızın hem ülkemize gelen ve burada faaliyet gösteren yabancılarla ilgili sorunlarda, hem de Dünyanın herhangi bir yerindeki hukuki ihtilaflarda etkin olabilmeleri için, özellikle yabancı dillere hakim olmaları ve diğer ülkelerin hukuk doktrini, uygulaması ve mevzuatını takip edebilmeleri zorunludur.
Ülkemizde Avrupa’nın farklı ülkelerinden iktibas edilen hukuk uygulandığından, İsviçre, Almanya, Fransa gibi ülkeler ile hukuk doktrini ve bilimi açısından daima irtibatımız olmuştur. Ülkemizde temel olarak Avrupa ülkelerinin hukukuna dayanan iktibas (reception) hareketine rağmen, Avrupa’da ve diğer dünya ülkelerinde de olduğu gibi, uluslararası ilişkilerde iletişim dili olarak İngilizce baskın ve tercih edilen dil haline gelmiştir. İngilizce Avrupa’da ve diğer kıtalarda iletişim dili olarak kullanıldığından, hukuk alanında faaliyet gösterenlerin de İngilizce’ye hakim olması gerekmektedir.
Ülkemizdeki ve dünyadaki son gelişmeleri takip ederek, öğrencilerimizin eğitimlerinin sonrasında mesleklerini kolayca ve çok geniş bir coğrafyada gerçekleştirebilmeleri ve mesleki gelişmelerini sağlayabilmeleri için % 30 İngilizce hukuk eğitimi yapmayı tercih ettik ve bu konuda YÖK kararı tesis edildi. Fakültemiz Türkiye’de YÖK onayı ile, % 30 İngilizce eğitim programı açabilen az sayıdaki hukuk fakültelerinden birisidir. Bu durum, kuruluş aşamasından itibaren, eğitim programı ve akademik alt yapıdaki gücümüzü ve ciddiyetimizi teyit etmektedir.
İngilizce’ye hakim olarak yetiştireceğimiz hukukçularımız, hem kamu hukuku alanındaki uluslararası ilişkilerde ülkemizi yurt dışında aktif ve etkili olarak temsil edebilecekler, hem de uluslararası nitelikteki özel hukuk ilişkileri ile ilgili ihtilaflarda, İngilizce’den özellikle iletişim dili olarak da yararlanarak mesleklerini kolaylıkla ifa edebileceklerdir.
Hukuk eğitimi programındaki dersler belirlenirken, öncelikle zorunlu derslerin öğrenciye yeterli düzeyde ve derinlikte verilmesi sağlanmaya çalışılmıştır. Diğer taraftan seçimlik derslerle eğitim programı zenginleştirilerek, eğitim sürecinde öğrencinin kendisinin belirlediği ve arzu ettiği mesleki geleceği sağlayabilmesi için, gerekli alt yapının verilmesi hedeflenmektedir.
Bunlara ek olarak, Bolonya süreci ve tüm dünyadaki hukuk eğitim programlarıyla uyumlu olabilecek nitelikteki kredi sistemi, zorunlu ve seçimlik derslerdeki uyum ve nitelik zenginliği, kredi sisteminin temel prensipleri doğrultusunda ders saati ve müfredat ağırlığıyla uyumlu ve gerçekçi kredilerin tespiti, maksimum kredi uyumu, derslerin ders saatlerinin yeterli derecede olması gibi temel ve önemli eğitim gerekleri, tüm eğitim süreci ve programı için mutlaka ve devamlı surette gözetilmiştir.
Staj, sertifika, hukuk kliniği, farazi mahkeme gibi eğitimi çeşitlendiren, hukuk uygulaması yeteneğini geliştirmeyi amaçlayan, yeni gelişen tekniklerin tamamı seçimlik dersler kapsamında sunulmaktadır.
Ayrıca Türkiye’de çok az takip edilen; fakat çok uzun zamandır hukukçular için faydalı olacağı düşünülen, dil ve ifade yeteneğini geliştiren performans derslerine de programda çok etkin şekilde yer verilmektedir. Bu sebeple hukukçunun tüm sanat dalları, sinema, edebiyat ve dilbilim gibi unsurlarla beslenen bir eğitimle; etkin ifade ve düşünce yetenekleri geliştirmesi, mesleki becerilerini ifada yaratıcı olması sağlanmaya çalışılmaktadır. Bu amacı gerçekleştirmek için Hukuk ve Sinema; Hukuk Mesleğinde Güzel Konuşma Sanatı; Hukuk, Edebiyat ve Sanat gibi seçimlik dersler, alanlarında yetkin ve uzman hocalar tarafından verilmek üzere programa dahil edilmiştir. Bu tür eğitim seçeneklerinin yeknesak ve dengeli bir dağılımla, seçimlik ders kategorisi içinde yer almasına özellikle dikkat edilmiştir. Bazı Hukuk Fakültesi programlarında bu tür derslerin, seçimlik ders kapsamı dışında, ayrı başlıklarla verilmesinin eğitimde yeknesaklık ve uygulama sorunları yarattığını gözeterek, öğrenciye seçim imkanı verilmesi ve aynı önem ve düzeyde; fakat çeşitliliği tam olarak sağlayacak dersler sunulması amaçlanmaktadır. Her bir eğitim aracının öğrenciye yetenekleri ölçüsünde ve zorunluluk kapsamında olmaksızın seçenekler şeklinde sunulması gerektiği ve öğrenciyi kendi eğilimleri ve geleceği konusunda bilinçlenmeye yöneltmenin, onu belli bir yöne zorlamaktan daha uygun bir yöntem olduğu düşüncesindeyiz.
Programımız, klasik hukuk eğitiminin vazgeçilmez unsurlarının bilincinde ve günümüzün koşullarının gereği olan yenilikleri takip etme cesareti ve isteğiyle yenilikleri ihtiva ederek, bilinçli bir sistem ile hazırlanmıştır.
Bu anlayış ve bakış acısıyla MEF Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunlarının ulusal ve uluslararası düzeyde, kamu sektörü ya da özel sektör ayrımı gözetmeksizin, mesleklerini ifa ettikleri her coğrafyada başarılı olabilmelerini ve mesleklerinin gereklerini yerine getirmek ve kazandıkları bilgileri uygulamak suretiyle saygın birer mesleki konum elde edebilmelerini sağlamak istiyoruz. Kaliteli, nitelikli ve saygın bir hukuk eğitimi almayı; nitelikli, adaletli ve hakkaniyet değerlerine saygılı hukukçu olmayı arzu eden tüm öğrencilerimizi Fakültemize davet ediyoruz.
Prof. Dr. Havva KARAGÖZ
V. Dekan